Ceza hukuku; ceza ve suç kavramlarını incelemekle yükümlü kamu hukuku bölümüdür. Özel ve genel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır.
Genel ceza hukukunun konusu; ceza hukukuna hakim olan genel ilkeler, suç kavramının manevi ve maddi unsurları ile tanımı, cezayı azaltan ve yok eden nedenler, ceza kavramının tanımlanması gibi tüm suçlar için geçerliliği olan teori ve ilkelerdir.
Özel ceza hukukunun konusu; ülke kanunlarınca suç sayılmakta olan eylemlerin hangileri olduğu, bu eylemleri birbirinden ayıran yönleri, sınır ve kapsamları ile bahse geçen suçlara öngörülmekte olan cezalardır.
Ceza hukukuna geniş olarak bakıldığında ceza yargılamasını da içerirken, dar anlamda bakılacak olursa ceza yargılamaları ceza hukuku dışında kalır.
Tarihte bilinen ilk yazılı kanunların tasarlayıcısı Sümerler’dir. Bahsi geçen kanun M.Ö. 2100-2050 yılları arasında oluşturulan Ur-Nammu isimli kanunlardır ve Sümer dilinde (Sümerce) yazılmıştır.
Ceza hukukunun temelde en önemli iki tane ilkesi bulunuyor.
Bu ilkeler şunlardır:
Ceza hukuku temel olarak bu iki ilke üzerine kurulmuştur. Bu iki ilkenin mutlaka gözetilmesi gerekiyor.
Suç ve bunun karşılığı olarak verilecek olan cezanın yalnızca kanun ile belirlenmiş olmasıdır.
Ceza hukuku içerisinde kusur, herhangi bir fiilin isnat yeteneği mevcut olan bir kişi tarafından istenerek ve bilerek işlenmesidir. Bununla birlikte failin ceza alması için, ilgili fiili isteyerek ve bilerek yapması gerekir. Bu ilke sayesinde de yalnızca fiili bizzat işleyen failin cezalandırılabileceği ilkesi ortaya çıkmıştır. Bu ilke 5237 sayılı TCK’nın 20. maddesinin 1. fıkrasında şu şekilde yer alıyor:
“Ceza sorumluluğu kişiseldir. Hiç kimse başkasının fiilinden sorumlu tutulamaz.”
Bir fiilin ceza alabilecek bir suç sayılabilmesi için bazı unsurların bir arada olması gerekir.
Suçu oluşturan temel unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
Bu unsurların bir arada olması durumunda, bir fiilin ceza uygulanabilecek bir suç olup olmadığı belirginlik kazanır.
Kanuni unsur, işlenmiş olan bir fiilin ceza hukuku içerisinde düzenlenmiş olan suç tanımına tamamen uygun olması durumudur. Bu unsura ayrıca “tipiklik” adı da verilmiştir.
Suçun meydana gelmiş olması için fail tarafından bir fiil işlenmesi gerekir. Burada bahsi geçen fiilden kasıt, kişinin kendi iradesiyle dış dünyayı etkileyen bir iş çıkarmış olmasıdır. Örneğin bir epilepsi hastasının bilinç kaybı anında gerçekleştirmiş olduğu hareketler ve refleks hareketler fiil olarak değerlendirilmez.
İşlenmiş olan fiilin hukuk düzeniyle uyuşmazlık içinde olması durumunda, hukuka aykırılık unsuru tamamlanmış olur. İlke gereği kanuni unsuru gerçekleştirmiş olan bir hareket hukuka aykırı sayılır. Bunun yanı sıra ceza hukuku tarafından hukuka aykırılığa bazı istisnalar getirilmiştir. Bu istisnalar doğrultusunda kanuni unsuru tamamlamış olan birtakım fiillerin hukuka uygun olacağı belirtilmiştir.
Bu fiiller şu şekilde sıralanabilir:
Iztırar (zorunluluk) hali, 2005 yılı içerisinde TCK’da hukuka uygunluk nedeni sayılmaktan çıkarıldı.
Bir fiilin suç olabilmesi için gereken son unsur, kanuni unsuru barındıran hukuka aykırı bir fiilin isnat yeteneği sahibi olan bir kişi tarafından isteyerek ve bilerek işlenmesidir. Ayrıca bu unsur, ceza hukukunun evrensel ilkeleri arasında sayılan “kusursuz ceza ve suç olmaz” ilkesinin suçu oluşturan unsurlara yansıması durumudur.
Herhangi bir eylem yukarıda belirtilmiş olan unsurları taşıyor olsa bile, kişinin kastı olmaması durumunda manevi unsur olmaması sebebiyle, kişinin eylemine ceza verilmeyebilir. Taksir sonucunda işlenmiş olan fiillerden dolayı ön görülmüş olan cezalar bu kapsamın dışındadır.
Kişiler her zaman bilinçli olarak suç işlemiyorlar. Bazı durumlarda kendini korumak adına suç sayılabilecek eylemler gerçekleştirilebiliyor, bazı durumlarda da iftira sonucu bir suçu işlemiş gibi görünebiliyoruz. Bursa avukat barosunda yer alan, ceza hukuku konusunda uzmanlaşmış avukatlarımız tarafından verilen hizmetlerimiz mevcut.
Siz de herhangi bir baskı altında kalarak suç sayılacak bir fiil işlemiş, atılan bir iftirayla zan altında kalmış olabilirsiniz. Bursa avukat deneyimlerimizden faydalanabilir ve normal yaşantınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Herhangi bir yardıma ihtiyacınız olursa, lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin. 1 iş günü içinde size geri döneceğiz. Veya aceleniz varsa, bizi şimdi arayın.
0 534 222 25 31
avukat@ozgeata.av.tr